MUSTAFA SALİM salimhoca@hotmail.com

S-400 KÖSTEĞİNDEN MİLLETİN DESTEĞİNE

27 Mayıs 2019 Pazartesi 10:01

Yeryüzünde Hak ile Batılın insan boyutundaki mücadelesi Habil ile Kabil’e kadar iner. Daha da gerilere gittiğimizde bu Hz. Âdem ve Şeytan ile noktalanır. ?

Mücadelede yöntemler de kendine uygun biçiminde seyreder. Batılda akla gelebilecek ne kadar hile varsa yöntem olarak kullanılırken bu, Hak mücadelesinde adalet ekseninde seyreder. ?

Olmayan, fakat varmış gibi kabul edilen örgütler üzerinden politika üreterek hedefine ulaşmaya çalışan bir dünya ile; olan fakat yokmuş gibi gösterilen önemli hakikatlerin ortaya çıkmasıyla bir toplumun uyanmasının söz konusu olduğu yerlerde bu hakikatleri önemsizleştirerek kitleleri kandıran dünya yine aynı dünya. Anlayacağımız dünyayı bir felaketin uçurumuna getiren devlet görünümlü global eşkıya kendi tarzı ve yönetmiyle iş başında. ?

Bu yöntemleriyle olmayan fakat zoraki oldurulan Taliban, Boko Haram, Husi, Deaş gibi terör örgütler kullanılarak çökertilmek istenen ülkelerde göstermelik kanlı eylemler gerçekleştirmek suretiyle dünyanın algısını istedikleri yöne kanalize eden karanlık oluşumlar güçlü devletlerin çok derinlerinde hüküm sürerken biz ülke olarak S-400 konusunun ehemmiyetini halkımıza anlatmada maalesef pasif kalıyoruz. Adilane yöntemimizi kullanamıyoruz.?
Türkiye’nin bu füze tertibatına sahip olmaması için bütün dünya teyakkuzda. Saldırı mahiyeti taşımayan yani taarruz için olmayıp sadece savunma niteliğideki füzelerin alımı benim düşmanlarımı rahatsız ediyorsa derin siyasi analize girmeden' demek oluyor ki bize karşı hain bir hazırlık var' gibi düz bir mantıkla meselenin hakikatte ne manaya geldiğini anlamak zor olmayacaktır. ?

Etrafımızda derin ve sessiz fakat ektisi belki asırlara damgasını vuracak nitelikte olayların tertibi, fırtına öncesi sessizliği hatırlatmaktadır. Gezi kalkışmasıyla başlayıp 15 Temmuz darbe girişimiyle önü alınmak istenen ülkemiz belli ki sahip olduğu konumuyla birçok şer odağın uykusunu çoktan kaçırmış bile. Bu manada Türkiye’nin hedefte olduğunu unutmayalım. Gemimizi delmelerine izin vermeyelim. Sızan sular boğulmamıza neden olabilir.?

Dünya bir savaşa doğru giderken bizim tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olgusu etrafında kenetlenmemiz gerekmektedir. ?

Doğu Akdeniz'de zengin gaz rezervleri bulunmaktadır. Ne var bunda, imkânı olan alacak elbet diye iyi niyet krizine girersek bu demek olacak ki, Türki-Arap petrol ve gazının Türkiye'den Avrupa’ya kara boru hattı ile bedava götürülmek istenmesi, Rusya'dan Avrupa’ya gidecek olan Türki Akımı Doğalgazının 2019 yılında faaliyete geçeceği, S- 400’lerin ülkemize gelecek olması gibi bahanelerle Amerika’nın Nevada Çölü’nde Türkiye üzerine tatbikat yaparak PYD, YPG terör örgütlerine Doğu Akdeniz ve Basra Körfezi’nde gerçekleştirdiği askeri yığınakla Türkiye'yi hedefe aldığını asla göremeyeceğiz. ?

Bunlar yetmezmiş gibi Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde İngiltere’nin askeri üslerini aktif hale getirmek için buraya 121 adet F-35 tipi savaş uçağını sevk edeceğini duyurduğu Akdeniz'de daha birçok anasırın yaptığı askeri yığınakların sürülmesi; ?
Türkiye karşıtı birçok anlaşmaya imza atan Birleşik Arap Emirlikleri ile Mısır’ın, Rum Yönetimi ve Yunanistan’la Mora yarımadasında düzenlenen tatbikata katılması; ?
ABD’nin petrol devi ExxonMobil’in araştırma gemilerine eşlik amacıyla çok sayıda savaş gemisini Akdeniz’e sevki yetmemiş gibi 2500 kişilik mürettebata sahip üç adet çıkarma gemisini de konuşlandırması;?
Diğer taraftan Fransa’ya, Rum Savunma Bakanıyla Fransa Savunma Bakanı arasında imzalanan “ileri operasyon menzilli” deniz üssü anlaşması kapsamında Akdeniz’deki enerjiye çöreklenme fırsatı verilmeye çalışılması,?
Yakın coğrafyamızda, Körfez ülkeler arasında her an patlak vermesi beklenen daha birçok felaketin ortaya çıkacağının sinyalleri alınmasına rağmen sun’i gündemle meşgul edilmemizin altında düşmanlarımızca çok büyük oyunların oynandığını unutmayalım. Uyuyan sularımızda düşmanın uyumadığını bilelim artık. Uyumayan düşmana rağmen uyutulmaya çalışılan bir millet olmaktan kendimizi kurtarmalıyız. ?

Seçimlere bu gözle bakalım. Uluorta tartışmalara bu gözle bakalım. Soğan patates meselesine bu gözle bakalım. Gereksiz meselelerle gündem oluşturmalarına izin vermeyelim.?

Batılılar kamuoyu oluşturmada çok mahirdirler. Biz bugünden itibaren halkı bilgilendirme noktasında ikna edici çalışmalar başlatmazsak yârin çok geç kalmış olabiliriz. Sebebi S-400'lerin alımına ilişkilendirilmiş baskılarla yine dolar dalgalanması ve buna bağlı sözde ekonomik krizler çıkartarak milletin huzurunu yine kaçırmaya çalışacaklar. Haliyle kargaşanın yaşandığı ortamda füzelerin alımına bağlanacak birtakım krizler sebebiyle halkımızın hükumete zor anlar yaşatması beklenecektir. Dolayısıyla sağlam düşünme melekesi elinden alınarak huzuru bozulan, sağduyusu yitirilmiş bir toplum hâline gelmiş insanımızdan, içine düştüğü zorluklar karşısında metanet beklemenin beyhude olacağının bilinmesi dışında faydaya dayalı hiçbir ilerleme kaydedilmemiş olacaktır. Böylece ikna olmanın temelini oluşturan füzeler konusunda zamanında yapılamayan mantıklı açıklamalar sebebiyle büyük bir fırsat elden kaçırılmış olacaktır. ?

Gördüğümüz kadarıyla ABD çok büyük bir planla karşımıza çıkmaktadır. Daha önce bu füze teslimin 2020'de yapılacak olması, kendilerini fazlaca rahatsız etmiyorken, teslimin bir yıl öne alınması noktasından meseleye baktığımızda ortaya çıkan gelişmeler, Ortadoğu'da gerçekleştirmek istedikleri planlarının bozulduğunu göstermektedir. Zaten hırçınlıklarının sebebi de sanırım planlarının istenilen biçimde ilerlemeyecek olmasıdır. Olup bitenlerin görüntüsü bizi bu sonuca götürmektedir. ?

Ülkemize karadan saldırmayı ABD de dâhil hiçbir Avrupa ülkesi göze alamaz. Çünkü orduların gücü kıyaslamasında Türk ordusuyla muhtemel bir savaş olması hâlinde ordumuz karşısında Fransa ordusunun bir saat, Alman ordusunun da ancak bir öğün dayanabilecek güçte olabileceği askeri uzman raporlarında belirtilmiştir. Bu yüzden bizimle yapılacak savaşlarda saldırıların havadan geleceği muhakkaktır. Hava sahamız bu manada korumasız olduğu için S-400 füzelerinin alınması bizim için elzemdir. Bu Ülkemizi korumak adına da en büyük hakkımızdır; bağımsızlığımız için olmazsa olmazlarımızdandır.

 NATO üyeliği adı altında yıllarca sömürülen ülkemizin silah üretimi maalesef bugüne kadar maşalarla hep engellenmiş oldu. Son zamanlarda ASELSAN’da mühendislerimizin ölümleriyle sonuçlanan iş kazalarına bakıldığında bu menfur olayların masum hiçbir yönünün olmadığı anlaşılacaktır. ?

Alman Stern Dergisi’nin : “Türkiye aldığı S-400’ler ile sadece Doğu Akdeniz hava sahasını kapatmakla kalmıyor, ABD’nin radara görünmez uçaklarını dahi indirebilir. Ankara’nın izni olmadan bölgede artık kimse kuş uçuramaz.” Şeklinde yaptığı gerçek tespit karşısında ABD, AB ve daha birçok ülkenin bu alımı NATO ittifakına aykırı olarak gösterip bizim bunlardan vazgeçmemiz hususunda uyguladıkları baskıların zararımıza olduğunu millet olarak bilmemiz gerekmektedir. ?

Batının içimizde hala güçlü bağlantılarının olduğu bir sır değil. Hala ekonomide güçlü oldukları gibi basın yayın organlarının kahir ekseriyeti de bunların elinde. Dolayısıyla kafaları karıştıracak girişimlerine karşılık direnç göstermemiz gerekiyor. Haberlerin kaynağını araştırmanın Kur’ ani bir emir olduğunu unutmayalım. ?

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #